Ağa bağlı mobilite: Yeni konsept otomobil, bir kişisel asistana dönüşüyor
Vivatar: Herkes kendini güvende hissedecek
Endüstri 4.0: İnsanları, makineleri ve nesneleri gerçek zamanlı olarak birbirine bağlıyor
Akıllı ev: Evdeki yaşamı daha kolay ve daha güvenli hale getiriyor
Akıllı şehir: Şehirlerde yaşam kalitesini artırıyor
Küresel teknoloji ve servis tedarikçisi Bosch, bu yıl 5-8 Ocak 2017 tarihleri arasında Las Vegas'ta gerçekleştirilecek olan CES® 2017'de,akıllı ev, akıllı şehir, ağa bağlı mobilite, Endüstri 4.0 ve sensör teknolojisindeki yenilikçi çözümlerini tanıtacak.
Bağlanabilirliğin nesneleri, nasıl bir arkadaş, bir refakatçi veya bir asistana dönüştürdüğünü sergileyecek.
Vivatar, yeni koruyucu meleğiniz
Yeni Vivatar uygulaması, örneğin gece geç saatte evlerine giderken veya engebeli bir arazide outdoor sporu yaparken, hareket halindeki insanların koruyucu meleği oluyor.
GPS ve sohbet işleviyle kullanıcılar, dışarıda tek başlarına kendilerini güvende hissetmediğinde aileleri ve arkadaşlarıyla iletişim içerisinde olabiliyor. Bir acil durum halinde, Bosch acil servis işlevine basarak hızlıca yardım alabiliyorlar.
Bosch teknolojisi sayesinde park yeri aramak sorun değil! Özellikle şehir içlerindeki yerleşim bölgelerinde, kaldırım kenarındaki park yerleri büyük bir talep görür. Bosch, topluluk tabanlı park etme ile park yeri arayışını üstleniyor ve böylece sürücülerin üzerindeki büyük bir yükü alıyor.
Bir otomobil sokaktan geçerken, ultrason sensörleri boş park yerlerini tespit ediyor ve park etmiş olan otomobillerin arasındaki boşluğu ölçüyor. Toplanan veriler daha sonra bir dijital sokak haritasına iletiliyor. Yüksek performanslı Bosch algoritmaları, verilerin güvenilirliğini değerlendiriyor ve park yeri durumuna ilişkin tahminlerde bulunuyor.
Gerçek zamanlı harita çevredeki otomobillerin kullanımına sunuluyor ve böylece sürücüler doğrudan boş park yerine yönlendiriliyor. Bosch, Mercedes-Benz işbirliğiyle Almanya’nın Stuttgart şehrinde topluluk tabanlı park etme konseptini şu anda test ediyor. ABD'de 2017 yılında pilot projeler planlanıyor.
Otomobil, 3. yaşam alanına dönüşüyor
Gelecekte otomobil sürmek nasıl gözükecek? Bosch bu alandaki vizyonunu, yeni bir konsept otomobil ile CES 2017'de sergiliyor. Bağlanabilirlik, ev ve işin yanı sıra otomobili üçüncü yaşam alanına dönüştürüyor.
Otomobil ve sürücü arasındaki kişiselleştirilmiş iletişimin yardımıyla giderek daha yüksek performansa sahip olan kapsamlı servisleri kullanmak, gelecekte daha güvenli olacak.
Ayrıca otonom sürüş de kısa bir süre içerisinde sürücülere diğer işleri yapmak için daha fazla zaman tanıyacak. Örneğin, sürücüler ve yolcular otomobil içerisinde geçen süreyi e-posta yazmak ya da müzik veya videolarla eğlenceli vakit geçirmek için kullanabilecek.
Bosch, yeni konsept otomobilde aşağıda belirtilenler dahil olmak üzere pek çok inovasyon sunuyor:
Yüz tanıma ve akıllı kişiselleştirme:Sürücü Monitör Kamerası, sürücünün otomobile girdiği andan itibaren hızlı yüz tanımayı ve kişiselleştirmeyi mümkün kılıyor.
Örneğin; otomobil, sürücünün kişisel tercihlerine göre direksiyonu, aynaları, iç sıcaklığı ve radyo istasyonunu ayarlıyor. Sürücünün uyuklaması veya dikkatinin çok fazla dağılması riski varsa,otomobil bir uyarı veriyor ve kritik durumların meydana gelmesini önlüyor.
neoSense ile dokunsal geribildirim: Dokunsal geribildirime sahip dokunmatik ekran üzerinde yer alan butonlar gerçek buton hissi veriyor. Böylece sürücüler gözlerini yoldan ayırmadan sürüşe devam ediyorlar. 2016 yılında CES İnovasyon Ödülü ile onurlandırılan bu inovasyonun seri üretime geçişiiçin önemli adımlar atıldı.
OLED sayesinde son derece net bir ekran:Konsept otomobille birlikte OLED (organik ışık yayıcı diyot) ekranlar, ilk kez otomobilin kokpitine entegre edildi. Bunun sayesinde son derece net bir ekran elde edildi. Dijital dış aynalar artık otomobillerde: Ayna kamera sistemi, her iki dış aynanın yerini alan bir kamera tabanlı çözümdür.
Görüntü sensörleri aracın iç kısmına entegre ediliyor ve görüntüler, otomobilin sağ ve sol tarafından yer alan A sütunlarının yakınında yer alan ekranlarda gösteriliyor. Ayrıca dijital teknoloji, duruma özel bir ekran sunuyor.
Örneğin otomobil otoyoldayken, görüntü ağırlıklı olarak otomobilin arka kısmına yoğunlaşıyor. Şehir içerisinde sürüş esnasında ise daha geniş bir görüntü ile emniyeti artırmaya yardımcı oluyor.
İyi kontrast seviyesi, gece sürüşünde de görüntüyü iyileştiriyor. Otomobil ve sürücü arasındaki iletişim: Gelecekte insan makine arayüzü (HMI), başta otonom sürüş için olmak üzere otomobilde giderek daha önemli bir role sahip olacak.
Örneğin, sürücüyü spesifik bir güzergahta otonom sürüşün mümkün olup olmadığı konusunda bilgilendiriyor. Sürüş sorumluluğunu otomobile verebilmek için sürücünün, direksiyon üzerinde bulunan iki butona birkaç saniye boyunca basması gerekiyor.
Otonom sürüş sırasında HMI, sürücüye otomobilin çevre sensörlerinin tespit ettiği şeyleri ve sürücünün tekrar sürmeye başlamasına ne kadar süre kaldığını gösteriyor. Otomobil ve ev arasındaki iletişim: Otonom sürüşle birlikte sürücüler, aracı kendileri sürerken aracın orta ekranı aracılığıyla çok daha fazla sayıda eğlendirici bilgilendirme işlevine sahip olacak.
İnternet bağlantısı sayesinde sürücüler artık yakındaki randevularını gözden geçirebilecek veya alışveriş seyahatleri planlayabilecek. Bosch akıllı ev uygulaması da sürücülerin evdeki güneşlikleri çalıştırmasını, evin etrafında neler olduğunu görmesini veya buzdolabında yeterince yemek olup olmadığını kontrol etmesini mümkün kılıyor.
Otomobil ve bisiklet arasındaki iletişim: Otobüslerin veya kamyonların engellemesi nedeniyle bisikletler karayolu trafiğinde kolaylıkla gözden kaçabiliyor. Bosch, CES'te yeni konsept otomobil ve bisiklet arasındaki iletişim bağlantısını sergiliyor.
Bu özellikle araçlar, konumları ve gittikleri yön hakkındaki bilgileri sürekli olarak paylaşabiliyor. Bu da çarpışma riskini azaltıyor.Araçtan araca iletişim sayesinde geleceğin otomobilleri, görüş alanına girmeden önce yoldaki diğer kullanıcılar hakkında bilgi alacak.
Bosch Entegre Ödeme Çözümleri: Bosch, IoT ekosistemi aracılığıyla standart hale getirilmiş ödeme işlevi dahil olmak üzere yeni servisler sunan bu ePayment (e-Ödeme) çözümünü geliştirdi. Bu işlevi kullanabilmek için gerekli olan sözleşmeler, başta PayPal olmak üzere pek çok ödeme sistemiyle imzalandı.
Otomobil ve tamirhane arasındaki iletişim: Bosch, CES 2017'de ağa bağlı tamirhanenin, web tabanlı servisler ve artırılmış gerçeklik uygulamaları ile nasıl bir arada çalıştığını da sergiliyor. Gelecekte, sürücüler ve tamirhane çalışanları tamirhane ziyaretlerini çok daha kolay bir şekilde planlayabilecek ve bu da, servis ziyaret edildiğinde iş süreçlerini iyileştirecek.
Otomobil için güçlendirilmiş acil durum servisi: Bosch, eCall acil durum arama servisi için güçlendirilmiş bir bağdaştırıcı olan Retrofit eCall'u da CES'te tanıtıyor. Doğrudan araç çakmağına kolaylıkla yerleştirilebiliyor ve gerçek faydalar sağlıyor. Hızlanma sensörü çarpışmayı tespit ederek bir acil durum araması başlatıyor.
Bir akıllı telefon uygulaması aracılığıyla otomobilin konumu gibi bilgileri içeren veriler iletiliyor. Çarpmanın şiddeti de analiz ediliyor ve ilgili tedbirler otomatik olarak başlatılıyor. Çarpışmanın orta şiddette olması halinde, sürücüyle doğrudan konuşmak için kontrol merkezi sürücüyü arayarak bir servis aracı ya da ambulansın gerekli olup olmadığına karar veriyor.
Sürücünün yanıt vermemesi halinde derhal bir ambulans gönderiliyor. ‘Kablosuz’ firmware güncellemeleri (FOTA): Ağa bağlı işlevler ve özellikle yüksek seviyeli otonom sürüş, aracın tüm kullanım ömrü boyunca tutarlı bir şekilde güvenilir çalışma gerektirir. Bu da bulut üzerinden yürütülebilecek yazılım güncellemelerine ihtiyaç doğurur.
Bosch uygun iletişim kontrol birimlerini ve merkezi ağ geçici bilgisayarını sağlarken, ETAS ve ESCRYPT (her ikisi de Bosch Group'un bir parçasıdır) ise gerekli iletim ve şifreleme teknolojilerini sağlar. Bunlar, işlevsel emniyet ve veri güvenliği temin eder.
Akıllı evde daha fazla konfor, daha fazla güvenlik
Bosch akıllı ev sistemi, tek bir uygulama aracılığıyla evdeki ağa bağlı cihazları kontrol etmeyi mümkün kılıyor. Bosch CES'te, ek işlevler eklenebilen duman ve hareket detektörleri ve senaryo yöneticisi gibi teknolojilerle sistemi nasıl genişlettiğini gösteriyor. Senaryo yöneticisi, ağa bağlı evi çok daha sezgisel hale getiriyor. Ayrıca kullanıcıların günlük yaşamlarını daha da kolaylaştırıyor.
Örneğin, evden çıktıktan sonra kullanıcıların artık ısıtmanın, elektronik cihazların veya ışıkların kapatılıp kapatılmadığını kontrol etmesi gerekmiyor. Bosch akıllı ev uygulamasına yönelik senaryo yöneticisi, bu gündelik işleri üstleniyor ve parmağın tek bir dokunuşuyla kolaylıkla etkinleştirilebiliyor.
Bosch ayrıca, daha fazla güvenlik için üç yeni çözümünü tanıtıyor. 360° iç mekan kamerası ve Eyes dış mekan kamerası ile kullanıcılar, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar evlerinde olup biteni her an takip edebiliyor. Bir kameradan daha fazlasını sunan Eyes dış mekan kamerası isetek bir akıllı cihaz içerisinde ışık, hareket sensörleri ve bir interkom sistemini bir araya getiriyor.
Hava kalitesi sensörüne sahip seçkin bir duman detektörü olan Bosch Twinguard, evdeki güvenliği artırıyor. Profesyonel çift ışın teknolojisi sayesinde tehlikeli durumları çok daha net bir şekilde tespit ediyor ve böylece yanlış alarmları önlüyor.
Minik sensörler, bağlanabilirliği mümkün kılıyor
MEMS sensörleri: Minik Bosch MEMS sensörleri (mikroelektromekanik sistemler) araçlarda, akıllı telefonlarda, oyun konsollarında, tabletlerde ve daha pek çok diğer cihazda yer alıyor. Tüketici elektronik ürünlerinde ve otomobillerde pek çok uygulamayı mümkün kılıyorlar.
Minik boylarına rağmen oldukça etkili olan MEMS sensörleri, hayatları kurtarmaya, enerjiden tasarruf yapmaya ve sürüşü daha rahat bir hale getirmeye yardımcı oluyorlar. Bosch MEMS sensörleri, milyonlarca elektronik cihazın gözü ve kulağıdır.
Bosch, CES 2017'de oyun, spor ve sağlık alanındaki uygulamalara yönelik yeni MEMS sensörünü sergiliyor. Yeni IoT çözümlerinin geliştirilmesi için XDK sensör platformu: Bosch, XDK sensör platformu aracılığıyla farklı türlerdeki sensörlerle kapsamlı bir donanım ve yazılım platformu ve ayrıca bir Bluetooth ve WiFi bağlantısı sunuyor.
Bileşenler arasında hız ve sapma oranı sensörleri, bir manyetometre ve ayrıca gürültü seviyelerini, hava basıncını, sıcaklığı ve dijital ışığı ölçen sensörler yer alıyor. Şirketler, ihtiyaçlarına en uygun IoT çözümlerini geliştirmek için sensör platformunu kullanabiliyor. XDK sensör platformu kolaylıkla kuruluyor ve ayrı uygulamalara uyarlanabiliyor.
Akıllı şehir teknolojisine örnek, San Francisco’dan…
Bosch, CES'te mobilite, enerji ve bina teknolojisi, güvenlik ve dijital şehir yönetimi alanlarındaki çözümlerini sergiliyor. Sergilenen teknolojiler arasında çevre takip sistemleri ve ağa bağlı park yeri teknolojilerinin yanı sıra filo yönetimi, e-mobilite ve intermodal ulaşım çözümleri yer alıyor.
Enerji kategorisinde sanal elektrik santralleri, enerji verimliliğine sahip ısıtma, sıcak su ve soğutma sistemleri ve enerji depolama teknolojisi; güvenlik sistemleri kategorisinde ise yangın koruma teknolojileri, giriş kontrolü sistemleri ve güvenlik kamerası çözümleri tanıtılacak yenilikçi teknolojiler arasında bulunuyor. Bosch, konutlar için de akıllı ev teknolojisi ve ağa bağlı ev aletleri sunuyor.
Bosch, başarılı bir akıllı şehir projesine örnek olarak, eski bir tersane ve futbol stadyumunun kalıntılarından doğan San Francisco Tersanesi ve Candlestick Point'i tanıtıyor. Proje geliştirici FivePoint'in teknoloji ortağı olarak Bosch, modern muhitlere yönelik akıllı çözümler üzerinde çalışmalar yürütüyor.
Vivatar, yeni koruyucu meleğiniz
Yeni Vivatar uygulaması, örneğin gece geç saatte evlerine giderken veya engebeli bir arazide outdoor sporu yaparken, hareket halindeki insanların koruyucu meleği oluyor.
GPS ve sohbet işleviyle kullanıcılar, dışarıda tek başlarına kendilerini güvende hissetmediğinde aileleri ve arkadaşlarıyla iletişim içerisinde olabiliyor. Bir acil durum halinde, Bosch acil servis işlevine basarak hızlıca yardım alabiliyorlar.
Bosch teknolojisi sayesinde park yeri aramak sorun değil! Özellikle şehir içlerindeki yerleşim bölgelerinde, kaldırım kenarındaki park yerleri büyük bir talep görür. Bosch, topluluk tabanlı park etme ile park yeri arayışını üstleniyor ve böylece sürücülerin üzerindeki büyük bir yükü alıyor.
Bir otomobil sokaktan geçerken, ultrason sensörleri boş park yerlerini tespit ediyor ve park etmiş olan otomobillerin arasındaki boşluğu ölçüyor. Toplanan veriler daha sonra bir dijital sokak haritasına iletiliyor. Yüksek performanslı Bosch algoritmaları, verilerin güvenilirliğini değerlendiriyor ve park yeri durumuna ilişkin tahminlerde bulunuyor.
Gerçek zamanlı harita çevredeki otomobillerin kullanımına sunuluyor ve böylece sürücüler doğrudan boş park yerine yönlendiriliyor. Bosch, Mercedes-Benz işbirliğiyle Almanya’nın Stuttgart şehrinde topluluk tabanlı park etme konseptini şu anda test ediyor. ABD'de 2017 yılında pilot projeler planlanıyor.
Otomobil, 3. yaşam alanına dönüşüyor
Gelecekte otomobil sürmek nasıl gözükecek? Bosch bu alandaki vizyonunu, yeni bir konsept otomobil ile CES 2017'de sergiliyor. Bağlanabilirlik, ev ve işin yanı sıra otomobili üçüncü yaşam alanına dönüştürüyor.
Otomobil ve sürücü arasındaki kişiselleştirilmiş iletişimin yardımıyla giderek daha yüksek performansa sahip olan kapsamlı servisleri kullanmak, gelecekte daha güvenli olacak.
Ayrıca otonom sürüş de kısa bir süre içerisinde sürücülere diğer işleri yapmak için daha fazla zaman tanıyacak. Örneğin, sürücüler ve yolcular otomobil içerisinde geçen süreyi e-posta yazmak ya da müzik veya videolarla eğlenceli vakit geçirmek için kullanabilecek.
Bosch, yeni konsept otomobilde aşağıda belirtilenler dahil olmak üzere pek çok inovasyon sunuyor:
Yüz tanıma ve akıllı kişiselleştirme:Sürücü Monitör Kamerası, sürücünün otomobile girdiği andan itibaren hızlı yüz tanımayı ve kişiselleştirmeyi mümkün kılıyor.
Örneğin; otomobil, sürücünün kişisel tercihlerine göre direksiyonu, aynaları, iç sıcaklığı ve radyo istasyonunu ayarlıyor. Sürücünün uyuklaması veya dikkatinin çok fazla dağılması riski varsa,otomobil bir uyarı veriyor ve kritik durumların meydana gelmesini önlüyor.
neoSense ile dokunsal geribildirim: Dokunsal geribildirime sahip dokunmatik ekran üzerinde yer alan butonlar gerçek buton hissi veriyor. Böylece sürücüler gözlerini yoldan ayırmadan sürüşe devam ediyorlar. 2016 yılında CES İnovasyon Ödülü ile onurlandırılan bu inovasyonun seri üretime geçişiiçin önemli adımlar atıldı.
OLED sayesinde son derece net bir ekran:Konsept otomobille birlikte OLED (organik ışık yayıcı diyot) ekranlar, ilk kez otomobilin kokpitine entegre edildi. Bunun sayesinde son derece net bir ekran elde edildi. Dijital dış aynalar artık otomobillerde: Ayna kamera sistemi, her iki dış aynanın yerini alan bir kamera tabanlı çözümdür.
Görüntü sensörleri aracın iç kısmına entegre ediliyor ve görüntüler, otomobilin sağ ve sol tarafından yer alan A sütunlarının yakınında yer alan ekranlarda gösteriliyor. Ayrıca dijital teknoloji, duruma özel bir ekran sunuyor.
Örneğin otomobil otoyoldayken, görüntü ağırlıklı olarak otomobilin arka kısmına yoğunlaşıyor. Şehir içerisinde sürüş esnasında ise daha geniş bir görüntü ile emniyeti artırmaya yardımcı oluyor.
İyi kontrast seviyesi, gece sürüşünde de görüntüyü iyileştiriyor. Otomobil ve sürücü arasındaki iletişim: Gelecekte insan makine arayüzü (HMI), başta otonom sürüş için olmak üzere otomobilde giderek daha önemli bir role sahip olacak.
Örneğin, sürücüyü spesifik bir güzergahta otonom sürüşün mümkün olup olmadığı konusunda bilgilendiriyor. Sürüş sorumluluğunu otomobile verebilmek için sürücünün, direksiyon üzerinde bulunan iki butona birkaç saniye boyunca basması gerekiyor.
Otonom sürüş sırasında HMI, sürücüye otomobilin çevre sensörlerinin tespit ettiği şeyleri ve sürücünün tekrar sürmeye başlamasına ne kadar süre kaldığını gösteriyor. Otomobil ve ev arasındaki iletişim: Otonom sürüşle birlikte sürücüler, aracı kendileri sürerken aracın orta ekranı aracılığıyla çok daha fazla sayıda eğlendirici bilgilendirme işlevine sahip olacak.
İnternet bağlantısı sayesinde sürücüler artık yakındaki randevularını gözden geçirebilecek veya alışveriş seyahatleri planlayabilecek. Bosch akıllı ev uygulaması da sürücülerin evdeki güneşlikleri çalıştırmasını, evin etrafında neler olduğunu görmesini veya buzdolabında yeterince yemek olup olmadığını kontrol etmesini mümkün kılıyor.
Otomobil ve bisiklet arasındaki iletişim: Otobüslerin veya kamyonların engellemesi nedeniyle bisikletler karayolu trafiğinde kolaylıkla gözden kaçabiliyor. Bosch, CES'te yeni konsept otomobil ve bisiklet arasındaki iletişim bağlantısını sergiliyor.
Bu özellikle araçlar, konumları ve gittikleri yön hakkındaki bilgileri sürekli olarak paylaşabiliyor. Bu da çarpışma riskini azaltıyor.Araçtan araca iletişim sayesinde geleceğin otomobilleri, görüş alanına girmeden önce yoldaki diğer kullanıcılar hakkında bilgi alacak.
Bosch Entegre Ödeme Çözümleri: Bosch, IoT ekosistemi aracılığıyla standart hale getirilmiş ödeme işlevi dahil olmak üzere yeni servisler sunan bu ePayment (e-Ödeme) çözümünü geliştirdi. Bu işlevi kullanabilmek için gerekli olan sözleşmeler, başta PayPal olmak üzere pek çok ödeme sistemiyle imzalandı.
Otomobil ve tamirhane arasındaki iletişim: Bosch, CES 2017'de ağa bağlı tamirhanenin, web tabanlı servisler ve artırılmış gerçeklik uygulamaları ile nasıl bir arada çalıştığını da sergiliyor. Gelecekte, sürücüler ve tamirhane çalışanları tamirhane ziyaretlerini çok daha kolay bir şekilde planlayabilecek ve bu da, servis ziyaret edildiğinde iş süreçlerini iyileştirecek.
Otomobil için güçlendirilmiş acil durum servisi: Bosch, eCall acil durum arama servisi için güçlendirilmiş bir bağdaştırıcı olan Retrofit eCall'u da CES'te tanıtıyor. Doğrudan araç çakmağına kolaylıkla yerleştirilebiliyor ve gerçek faydalar sağlıyor. Hızlanma sensörü çarpışmayı tespit ederek bir acil durum araması başlatıyor.
Bir akıllı telefon uygulaması aracılığıyla otomobilin konumu gibi bilgileri içeren veriler iletiliyor. Çarpmanın şiddeti de analiz ediliyor ve ilgili tedbirler otomatik olarak başlatılıyor. Çarpışmanın orta şiddette olması halinde, sürücüyle doğrudan konuşmak için kontrol merkezi sürücüyü arayarak bir servis aracı ya da ambulansın gerekli olup olmadığına karar veriyor.
Sürücünün yanıt vermemesi halinde derhal bir ambulans gönderiliyor. ‘Kablosuz’ firmware güncellemeleri (FOTA): Ağa bağlı işlevler ve özellikle yüksek seviyeli otonom sürüş, aracın tüm kullanım ömrü boyunca tutarlı bir şekilde güvenilir çalışma gerektirir. Bu da bulut üzerinden yürütülebilecek yazılım güncellemelerine ihtiyaç doğurur.
Bosch uygun iletişim kontrol birimlerini ve merkezi ağ geçici bilgisayarını sağlarken, ETAS ve ESCRYPT (her ikisi de Bosch Group'un bir parçasıdır) ise gerekli iletim ve şifreleme teknolojilerini sağlar. Bunlar, işlevsel emniyet ve veri güvenliği temin eder.
Akıllı evde daha fazla konfor, daha fazla güvenlik
Bosch akıllı ev sistemi, tek bir uygulama aracılığıyla evdeki ağa bağlı cihazları kontrol etmeyi mümkün kılıyor. Bosch CES'te, ek işlevler eklenebilen duman ve hareket detektörleri ve senaryo yöneticisi gibi teknolojilerle sistemi nasıl genişlettiğini gösteriyor. Senaryo yöneticisi, ağa bağlı evi çok daha sezgisel hale getiriyor. Ayrıca kullanıcıların günlük yaşamlarını daha da kolaylaştırıyor.
Örneğin, evden çıktıktan sonra kullanıcıların artık ısıtmanın, elektronik cihazların veya ışıkların kapatılıp kapatılmadığını kontrol etmesi gerekmiyor. Bosch akıllı ev uygulamasına yönelik senaryo yöneticisi, bu gündelik işleri üstleniyor ve parmağın tek bir dokunuşuyla kolaylıkla etkinleştirilebiliyor.
Bosch ayrıca, daha fazla güvenlik için üç yeni çözümünü tanıtıyor. 360° iç mekan kamerası ve Eyes dış mekan kamerası ile kullanıcılar, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar evlerinde olup biteni her an takip edebiliyor. Bir kameradan daha fazlasını sunan Eyes dış mekan kamerası isetek bir akıllı cihaz içerisinde ışık, hareket sensörleri ve bir interkom sistemini bir araya getiriyor.
Hava kalitesi sensörüne sahip seçkin bir duman detektörü olan Bosch Twinguard, evdeki güvenliği artırıyor. Profesyonel çift ışın teknolojisi sayesinde tehlikeli durumları çok daha net bir şekilde tespit ediyor ve böylece yanlış alarmları önlüyor.
Minik sensörler, bağlanabilirliği mümkün kılıyor
MEMS sensörleri: Minik Bosch MEMS sensörleri (mikroelektromekanik sistemler) araçlarda, akıllı telefonlarda, oyun konsollarında, tabletlerde ve daha pek çok diğer cihazda yer alıyor. Tüketici elektronik ürünlerinde ve otomobillerde pek çok uygulamayı mümkün kılıyorlar.
Minik boylarına rağmen oldukça etkili olan MEMS sensörleri, hayatları kurtarmaya, enerjiden tasarruf yapmaya ve sürüşü daha rahat bir hale getirmeye yardımcı oluyorlar. Bosch MEMS sensörleri, milyonlarca elektronik cihazın gözü ve kulağıdır.
Bosch, CES 2017'de oyun, spor ve sağlık alanındaki uygulamalara yönelik yeni MEMS sensörünü sergiliyor. Yeni IoT çözümlerinin geliştirilmesi için XDK sensör platformu: Bosch, XDK sensör platformu aracılığıyla farklı türlerdeki sensörlerle kapsamlı bir donanım ve yazılım platformu ve ayrıca bir Bluetooth ve WiFi bağlantısı sunuyor.
Bileşenler arasında hız ve sapma oranı sensörleri, bir manyetometre ve ayrıca gürültü seviyelerini, hava basıncını, sıcaklığı ve dijital ışığı ölçen sensörler yer alıyor. Şirketler, ihtiyaçlarına en uygun IoT çözümlerini geliştirmek için sensör platformunu kullanabiliyor. XDK sensör platformu kolaylıkla kuruluyor ve ayrı uygulamalara uyarlanabiliyor.
Akıllı şehir teknolojisine örnek, San Francisco’dan…
Bosch, CES'te mobilite, enerji ve bina teknolojisi, güvenlik ve dijital şehir yönetimi alanlarındaki çözümlerini sergiliyor. Sergilenen teknolojiler arasında çevre takip sistemleri ve ağa bağlı park yeri teknolojilerinin yanı sıra filo yönetimi, e-mobilite ve intermodal ulaşım çözümleri yer alıyor.
Enerji kategorisinde sanal elektrik santralleri, enerji verimliliğine sahip ısıtma, sıcak su ve soğutma sistemleri ve enerji depolama teknolojisi; güvenlik sistemleri kategorisinde ise yangın koruma teknolojileri, giriş kontrolü sistemleri ve güvenlik kamerası çözümleri tanıtılacak yenilikçi teknolojiler arasında bulunuyor. Bosch, konutlar için de akıllı ev teknolojisi ve ağa bağlı ev aletleri sunuyor.
Bosch, başarılı bir akıllı şehir projesine örnek olarak, eski bir tersane ve futbol stadyumunun kalıntılarından doğan San Francisco Tersanesi ve Candlestick Point'i tanıtıyor. Proje geliştirici FivePoint'in teknoloji ortağı olarak Bosch, modern muhitlere yönelik akıllı çözümler üzerinde çalışmalar yürütüyor.