Yanlış yönde giden sürücüler hakkındaki trafik raporları sıklıkla meydana gelen durumlardır. Her yıl sadece Alman radyolarında bu yönde 2.000'e yakın uyarı yapılıyor ve çoğunlukla bu olaylar, ciddi kazalar başta olmak üzere kritik durumlara neden oluyor.
İstatistiklere göre, en kötü durumda ölümle sonuçlanan bu olayların yarıdan fazlası, ilgili araç 500 metre gitmeden meydana geliyor. Ancak bu uyarıların radyoda yayınlanması birkaç dakika alıyor ki bu süre çok geç.
Bosch, sürücüleri çok daha hızlı uyaran yeni bir çözüm geliştiriyor. Bosch'un yeni bulut tabanlı yanlış yönde giden sürücü uyarı sistemi, on saniye içerisinde veya civarında bir uyarıda bulunmak üzere tasarlanıyor.
Bosch Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Dirk Hoheisel, "Bosch, veri bulutunda koruyucu bir melek geliştiriyor." diyor. Saf bir yazılım modülü olarak bu uyarı fonksiyonu, mevcut bilgi ve eğlence sistemlerine veya uygulamalara ucuz bir maliyetle entegre edilebiliyor. Bosch üretime 2016 yılı gibi erken bir sürede başlamayı planlıyor.
Yanlış yönde sürüşü algılamak üzere bulut tabanlı sistem, aracın gerçek hareketlerini izin verilen gidiş yönü ile karşılaştırıyor. Bununla ilgili bilgiler, web tabanlı bir veri tabanında saklanıyor. İki bilgi kümesinin çatışması durumunda, yanlış yönde giden sürücü hatası konusunda uyarılıyor. Gelen araçların sürücüleri de aynı anda uyarılıyor.
Sistem, verilerin internet üzerinde saklandığı ve analiz edildiği merkezi bir bilgisayar merkezi olan buluta, her bir aracın pozisyonunu düzenli ve isimsiz bir şekilde iletiyor. Daha fazla sayıda ağa bağlı aracın bulunması durumunda, görünmez güvenlik ağı daha fazla yoğunlaşacak ve karayolu kullanıcıları da yanlış yönde giden sürücüler hakkında daha kapsamlı bir şekilde uyarılabilecek.
Uygun maliyetli sistem konfigürasyonu
Bu yeni fonksiyon, 2016 yılından itibaren bir bulut servisi olarak sunulacak. Bosch myDriveAssist gibi mevcut uygulamaları ve ayrıca otomobil üreticilerinin bilgi ve eğlence çözümlerine entegre edilebilecek. Çözüm, kısa vadede eCall gibi standartlaştırılmış acil durum arama konseptlerine de entegre edilebilecek.
Yanlış yönde giden sürücü uyarısı, internetle kesintisiz bir bağlantı gerektiriyor. Araç uygun bir bilgi ve eğlence sistemine sahip olabilir, ya da sürücünün akıllı telefonu, Bosch mySPIN gibi bir entegrasyon çözümü kullanılarak araca bağlanabilir. İyi olan şey, bu bağlantı seçeneklerinin ya zaten mevcut olması ya da kolaylıkla yapılabilmesidir.
Herhangi bir ek donanım entegre edilmesine ihtiyaç duyulmuyor. Bu da bulut çözümünü, ekonomik olduğu kadar global bir hale de getiriyor. Hoheisel, "Sistemin hayat kurtaran potansiyelini mümkün olduğunca hızlı bir şekilde yerine getirebilmesi için pazarda hızlı bir kabul görmeyi hedefliyoruz." diyor.
Bosch, yeni servisler için bağlanabilirlik kullanıyor
Bosch, otomobili internetin aktif bir parçası haline getiriyor. Örneğin sensörler, hem otomobilin içerisinde hem de dışı ile ilgili çok sayıda veri topluyor. Bosch, toplama işleminin ardından bu verileri bulut ile senkronize ediyor. Bosch'un yan kuruluşu Bosch Software Innovations tarafından oluşturulan IoT Suite, IoT uygulamalarına yönelik teknolojik temeli oluşturuyor.
Cihazları, kullanıcıları, şirketleri ve ortakları bir IoT platformuna bağlamak için gerekli olan tüm fonksiyonları sağlıyor. Aynı derecede öneme sahip olarak Bosch, bu platforma dayanan servislerinin sayısını arttırıyor. Hoheisel'a göre bağlanabilirlik hiç şüphesiz "sürüşü çok daha güvenli, etkin ve conforlu bir hale getiriyor".
Otomotivden iki örnek vermek gerekirse: Bosch Direct Payment uygulaması ile elektrikli araç veya plug-in hibrit sürücüleri, şarj noktalarını kolaylıkla bulmak ve rezerve etmek için akıllı telefonlarını kullanabiliyor. Almanya'da şarj tesislerini kaç işletmecinin işlettiğine bakılmaksızın ödeme, PayPal ile yapılıyor. Almanya'daki tüm halka açık şarj noktalarının yaklaşık yüzde 80'i, Bosch teknolojisini kullanarak birbirleriyle iletişim kuruyor.
Bosch ayrıca nakliye ve kiralık otomobil şirketleri gibi filo operatörleri için de filo yönetimi sunuyor. Bir Bosch iletişim modülü kilometre, pozisyon ve hata mesajları gibi araç işletim verilerini iletiyor. Bu veriler, operasyonların ve servis planlamasının optimize edilmesine yardımcı oluyor.
Bosch, sürücüleri çok daha hızlı uyaran yeni bir çözüm geliştiriyor. Bosch'un yeni bulut tabanlı yanlış yönde giden sürücü uyarı sistemi, on saniye içerisinde veya civarında bir uyarıda bulunmak üzere tasarlanıyor.
Bosch Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Dirk Hoheisel, "Bosch, veri bulutunda koruyucu bir melek geliştiriyor." diyor. Saf bir yazılım modülü olarak bu uyarı fonksiyonu, mevcut bilgi ve eğlence sistemlerine veya uygulamalara ucuz bir maliyetle entegre edilebiliyor. Bosch üretime 2016 yılı gibi erken bir sürede başlamayı planlıyor.
Yanlış yönde sürüşü algılamak üzere bulut tabanlı sistem, aracın gerçek hareketlerini izin verilen gidiş yönü ile karşılaştırıyor. Bununla ilgili bilgiler, web tabanlı bir veri tabanında saklanıyor. İki bilgi kümesinin çatışması durumunda, yanlış yönde giden sürücü hatası konusunda uyarılıyor. Gelen araçların sürücüleri de aynı anda uyarılıyor.
Sistem, verilerin internet üzerinde saklandığı ve analiz edildiği merkezi bir bilgisayar merkezi olan buluta, her bir aracın pozisyonunu düzenli ve isimsiz bir şekilde iletiyor. Daha fazla sayıda ağa bağlı aracın bulunması durumunda, görünmez güvenlik ağı daha fazla yoğunlaşacak ve karayolu kullanıcıları da yanlış yönde giden sürücüler hakkında daha kapsamlı bir şekilde uyarılabilecek.
Uygun maliyetli sistem konfigürasyonu
Bu yeni fonksiyon, 2016 yılından itibaren bir bulut servisi olarak sunulacak. Bosch myDriveAssist gibi mevcut uygulamaları ve ayrıca otomobil üreticilerinin bilgi ve eğlence çözümlerine entegre edilebilecek. Çözüm, kısa vadede eCall gibi standartlaştırılmış acil durum arama konseptlerine de entegre edilebilecek.
Yanlış yönde giden sürücü uyarısı, internetle kesintisiz bir bağlantı gerektiriyor. Araç uygun bir bilgi ve eğlence sistemine sahip olabilir, ya da sürücünün akıllı telefonu, Bosch mySPIN gibi bir entegrasyon çözümü kullanılarak araca bağlanabilir. İyi olan şey, bu bağlantı seçeneklerinin ya zaten mevcut olması ya da kolaylıkla yapılabilmesidir.
Herhangi bir ek donanım entegre edilmesine ihtiyaç duyulmuyor. Bu da bulut çözümünü, ekonomik olduğu kadar global bir hale de getiriyor. Hoheisel, "Sistemin hayat kurtaran potansiyelini mümkün olduğunca hızlı bir şekilde yerine getirebilmesi için pazarda hızlı bir kabul görmeyi hedefliyoruz." diyor.
Bosch, yeni servisler için bağlanabilirlik kullanıyor
Bosch, otomobili internetin aktif bir parçası haline getiriyor. Örneğin sensörler, hem otomobilin içerisinde hem de dışı ile ilgili çok sayıda veri topluyor. Bosch, toplama işleminin ardından bu verileri bulut ile senkronize ediyor. Bosch'un yan kuruluşu Bosch Software Innovations tarafından oluşturulan IoT Suite, IoT uygulamalarına yönelik teknolojik temeli oluşturuyor.
Cihazları, kullanıcıları, şirketleri ve ortakları bir IoT platformuna bağlamak için gerekli olan tüm fonksiyonları sağlıyor. Aynı derecede öneme sahip olarak Bosch, bu platforma dayanan servislerinin sayısını arttırıyor. Hoheisel'a göre bağlanabilirlik hiç şüphesiz "sürüşü çok daha güvenli, etkin ve conforlu bir hale getiriyor".
Otomotivden iki örnek vermek gerekirse: Bosch Direct Payment uygulaması ile elektrikli araç veya plug-in hibrit sürücüleri, şarj noktalarını kolaylıkla bulmak ve rezerve etmek için akıllı telefonlarını kullanabiliyor. Almanya'da şarj tesislerini kaç işletmecinin işlettiğine bakılmaksızın ödeme, PayPal ile yapılıyor. Almanya'daki tüm halka açık şarj noktalarının yaklaşık yüzde 80'i, Bosch teknolojisini kullanarak birbirleriyle iletişim kuruyor.
Bosch ayrıca nakliye ve kiralık otomobil şirketleri gibi filo operatörleri için de filo yönetimi sunuyor. Bir Bosch iletişim modülü kilometre, pozisyon ve hata mesajları gibi araç işletim verilerini iletiyor. Bu veriler, operasyonların ve servis planlamasının optimize edilmesine yardımcı oluyor.